Çanakkale Zaferi, aziz milletimizin kahraman ordumuzla birlikte yekvücut olarak tarihe şanlı bir sayfa olarak nakşettiği şanlı bir destanın adıdır. Ecdadımızın yedi düvele karşı yazmış olduğu bu destan, tarihin akışını değiştirmiş; bu toprakların vatan olarak bizim olacağını tüm dünyaya son kez ispat etmiştir.

  Çanakkale Zaferi millet olma bilincimizi pekiştiren, millî karakterimizin hatlarını belirginleştiren, gelecek nesillere yol gösteren üstün bir mücadele örneği olmuş;  tüm toplumu vatanın birliği ve bütünlüğü etrafında toplayarak bir "Çanakkale Ruhu"nu tesis etmiştir

  Vatanımızı, istiklâlimizi müstesna cesaretlerine borçlu olduğumuz "aziz şehitlerimiz", dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!" sözü, Türk Milletinin istiklâl uğruna nelerini feda edebileceğinin, yüreğindeki inançla neleri başarabileceğinin en net göstergesi olmuştur. Vatan evlatları bu sözde, kendi iradesinin tecellisini görmüş ve korkusuzca şehadete yürümüştür.

  Birlik ve beraberliğimizin en büyük timsallerinden biri olan bu destan kadın-erkek, yaşlı-genç; aziz milletimizin işgal güçlerine asla geçit vermeyeceğini, Çanakkale'ye  ve her bir karış kutsal vatan toprağına namahrem elin dokunamayacağını dünyaya ilan etmiştir.

  Bu duygu ve düşüncelerle "18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü" nünde, başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, aziz vatanımız ve kutsal değerlerimiz uğrunda canlarını feda ederek bu toprakları bizlere vatan yapan kahraman şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.