23 Nisan 1920’de Türkiye Cumhuriyetinin temelini oluşturan, demokrasimizin teminatı, milletin temsil mekanı “Büyük Millet Meclisi´miz  açıldı. Bu günü anlamlı kılan bir diğer hususta, Cumhuriyetin kurucusu Ulu önder Atatürk’ün dünya çocuklarına armağan ettiği bir bayram oluşudur. Geleceğimizin teminatı  yavrularımıza ithafen bu günün bayram ilan edilmesi Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk tarafından çocuklara ne denli kıymet taktir edildiğini göstermektedir.

Bir aile için çocuk ne kadar önem ve anlam ifade ediyorsa, bir milletin ya da insanlığın  geleceği  için de çocuklarımız o denli önem arz etmektedir. Sağlıklı, çalışkan, donanımlı, kendine güvenen, çevresine saygılı çocukların bir toplumun geleceği için su, hava kadar önemli olduğunu unutmamalıyız.

Dünyaya yön verme ve yönetme konusunda iddialı ve bağımsız yaşamayı hayal ediyorsak öncelikle ruhen ve bedenen ve zihnen sağlıklı bir nesil yetiştirmemiz gerekmektedir.

Yeryüzünde huzur ve mutluluk arzuluyorsak, sadece kendi çocuklarımıza, dindaşlarımızın ya da ırkdaşlarımızın çocuklarına değil dünya üzerindeki tüm çocuklara sahip çıkmalıyız. Dili, milliyeti, rengi, dini ve mezhebi ne olursa olsun, aynı yerküreyi paylaşan, aynı gök kubbe altında nefes alan, büyük ölçüde  duygu ve düşünceleri ortak olan dünya çocuklarının,  birbirlerini anlayan, farklılıklara tahammül edebilen, ve birlikte yaşama kültürünü oluşturan bir dünyayı kurmalarına imkan sağlamalıyız. Yeryüzünün herhangi bir noktasından kazanılan herhangi bir çocuğun, dünyayı olumlu yönde, kaybettiğimiz bir çocuğunda dünyayı olumsuz yönde etkileyebileceğini unutmamalıyız.

Sevgili çocuklar, şunu itiraf ediyoruz ki dünya yetişkinleri/söz sahibi olanları olarak bugün bu konuda çok iyi bir sınav verdiğimizi söyleyemiyoruz. Çünkü Irak, Suriye, Filistin, vb. dünyanın bir çok noktasında çocuklar hunharca öldürülmekte, zihnen ve bedenen sakat bırakılmakta, yetim, öksüz kalmaktadır.

Milyonlarca çocuk cinsel istismara uğramakta, çeşitli yollarla ve maksatlarla ticareti yapılmakta, ellerine kendilerinden büyük silahlar tutuşturularak ölümle karşı karşıya bırakılmakta, açlıktan anne babalarının kucaklarında hayata göz yummaktadırlar.

Bu çocuklarımızın ellerinde silah yerine insanlığa faydalı olacak kitap tutturamadığımız için kendimizi sorgulamalıyız.

Onları savaş alanlarına sürmek, ölümle karşı karşıya bırakmak yerine okullarda, dersliklerde arkadaşları ile, dünya ve içinde yaşayanlar için iyi, güzel hayaller kurmalarını, faydalı bilgilerle donanmalarını, “insanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” düsturu  çerçevesinde mutluluk, kardeşlik ve sevgiyi yeşertecek çalışmalar yapmalarına imkan sağlayamadığımız sürece sizlere karşı görevlerimizi yerine getirmiş olamayız.

Gelişmiş ülkelerin birçoğu obezite ile mücadele ederken, diğer birçok ülkedeki çocukların bir tas çorbaya, bir parça kuru ekmeğe muhtaç olması gibi bir çifte standardı sonlandırmak durumundayız.

Atatürk tarafından tüm dünya çocuklarına ithaf edilen bu bayramımız vesilesi ile tüm dünyaya seslenmek istiyoruz. Son derece masum, saf, tertemiz bu yavrularımıza din, dil, ırk ayrımı yapmadan tüm imkanları fırsat eşitliği çerçevesinde sunalım. Onların her birini bir cevher olarak kabul edip işleyelim. Aksi taktirde geleceğin insanlığı mutluluktan, güvenden, birlik beraberlikten uzak olacak, zararı sadece mağduru değil insanlığın tamamını etkileyecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle ülkemiz ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.