İnsan hakları; tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasıdır. Herkes, cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşit olmasıdır.

Tüm insanların doğuştan hür ve eşit olduğu hakikati üzerine bina edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 64 yıl önce 10 Aralık 1948 tarihinde, ilan edilmiştir. Ülkemiz; Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini ilk onaylayan ülkeler arasında yer almıştır. Her uygar ülkede olduğu gibi ülkemizde de insan haklarının korunması ve bu hakların teminat altına alınması için yasal düzenlemelere ve bu düzenlemelerin uygulanmasına büyük önem verilmektedir. Bireylerin yasa önünde eşitliğine ve ayırımcılığa uğramamalarına dayanan ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle korunan insan haklarına saygı, Cumhuriyetimizin niteliklerinden olup, Anayasamızın değiştirilemez hükümleri arasındadır.

İnsan hakları alanında evrensel ve bölgesel düzeyde kabul edilen tüm standartlara ve uygulamadaki gelişmelere rağmen, insan haklarının en temel değerlerini hedef alan ırkçılık, ayrımcılık, nefret ve hoşgörüsüzlük günümüzde çok önemli birer sorun olmaya devam etmektedir.

Hoşgörü, kardeşlik, sevgi ve dayanışma konusundaki tarihsel birikim ve deneyimlerinden ilham alan ülkemiz, başta ayrımcılık ve hoşgörüsüzlükle mücadele olmak üzere günümüzde evrensel düzeyde tanınan tüm insan haklarının evrensel bir gerçekliğe dönüştürülebilmesinde öncü ve etkin rol oynayabilecek önemli bir potansiyele, duygu ve düşünce iklimine sahiptir.

Eğitim camiası olarak insan haklarını saygılı, insanlar arasında dil, din, mezhep, ırk, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmayan bireyler yetiştirmek birincil vazifemizdir. İnsan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir dünyaya ulaşılması temennisiyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlarım.